20 Ağustos 2010 Cuma

Medikal Bağımlılığıma Son Vermeliyim

 Hastalıktan yeni kalktım.Aman sinir stresten reflüydü yok su kaybından,vitamin yetersizliğinden ateşlenmeler kabuslar terlemeler kilo kaybetmeler falan derken şu iki üç günüm cehennem gibi geçti.Velhasıl bu 2-3 gün neticesinde zaten vasat derece kötü olan karaciğerim ve farmakoloji laboratuvarına dönen midem çöküş noktasına geldi.O ilaç senin bu ilaç benim ilaç içip durmaktan ilaç manyağı oldum ha manyak demişken artık o kadar medikalin verdiği hafif mahmurlukla eczacıyla evlenme hayelleri kurar duruma geldim.Tabi hastalık halinde herşey insana iyiden iyiye batıyor,'neden kendine dikkat etmiyorsun' isimli hit şarkısıyla beynimize hızlı bir biçimde giriş yapan anne dırdırı olsun,zırt-pırt çalan telefonun öbür ucunda seni alemlere çağıran zevzek arkadaşlar olsun akıl sağlığını korumak zorlaşıyor.Hele en sinir bozan da hiç beklemediğin bir anda uyuyakalıp Inception tadında envayi çeşit abuk subuk rüyalara dalmak oluyor.Şu iki gün ne rüyalar gördüm anlatsam aklınız çıkar.Bunun sebebi de son derece sefil beslenme şeklim olabilir,malum mide geçici bir süreliğine bedeni terk edince kızarmış ekmeğe,yeşilçaya ve haşlanmış patatese tabi oluyor insan.Benim gibi iştahı yerinde bir kimse için de en zor kısım bu oluyor.Ama ne yalan söyliyeyim insan ilgi arıyor efendim ne biliyim bi şefkat istiyor.Arayanı soranı olsun diye dini bayramları bekleyen içi geçik yaşlılara döndüm vallahi.
  Bi yerden sonra da kendimi baya baya Vincent gibi hissediyordum;müthiş derecede pesimitliğe vurmuş durumdaydım.Gördüğüm duyduğum her şey had saffada batıyordu.Aklınızda bulunsun hastayken uyumak için en iyi metod bir tablet Threraflu forte aldıktan sonra müzik açıp yatağa yatmaktır. Tam da bu eylemi eksiksiz yerine getirirken her anlamda durumuma taban tabana uyduğundan olsa-gerek,kulağımı ''40 derece yüksek ateş ve kıskançlık bu zayıflık anında,bir aşkın komasında kıskançlık aktığında durmaksızın damarlarımda,sen ilacımsın susuz yuttuğum bir türlü gitmeyen ne yapsam da boğazımdan..'' dizeleri tırmaladı.(kesinlikle kinayeli bir cümleydi bu)Anında yataktan sıçrayarak telefonumu kurcaladım 7 yeni mesaj içerisinde bu 'susuz yuttuğum ilacın' da mesajı vardı ama çok da sallamadım açıkcası.
  Neden bilmiyorum ama duygusal anlamda son zamanlarda bende çok ciddi bir deformasyon var,sevgi çipim yandı da diyebiliriz..Sevgisiz,her günü birbirinin aynısı olan,rutine karşı koymayan ve hatta hiç bir şey yapmayan öküz bişey oldum.En yakın arkadaşım (beni şu yerküre üzerinde en iyi tanıyan iki kişiden biridir diğeri de babam neyse dipnot olsun diye söyledim) ki kendisi benim sevgi kelebeğinden,süpürgesinden vurulmuş kalpsiz bir cadıya doğru dönüşümüme tanık olmuş biridir; o benim bu son yıllardaki hallerim karşısında suskun kalıyor.Değişim her daim iticidir ya bu yüzden insanın kendi kendisini değişirken görmesi çok sinir bozucu oluyor ya da bu aralar benim sinirlerim çok hassas...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder