23 Ağustos 2010 Pazartesi

Aşkcım Seninle Yollarımız Ayrılalı Çok Oldu

Ey kalbi minimalist anlayışla döşeli,sevgiden/sevgiliden yoksun,duygusuz midi öküz Merve senin neyine aşk üzerine yazmak? Bu sefer aşk,sevgi,sevgili üzerine yazacağım.Evet bana da pek manasız geldi bunu yapmak fakat ilham işte nereden ne şekilde balyozunu beyninize indireceği belli olmuyor.
  Bu kez balyozumu pardon şey ilhamımı çok yakın bir arkadaşımın karşılıklı anlayışlı (karşılıklı salya sümük) biten büyük aşkının karşılıklı olaraktan tekrar alevlenmesinden aldım.Ha bi de çok yakın iki arkadaşımın son saniyede,son dakika golü tadında başlayan yaz aşkı başlıklı kış aşkından..Açıkcası bu konuda çifler adına da pek mutlu,pek mesudum;hatta her iki çiftin düğünlerinde giyeceğim elbise için tasarılara başladım (gerçi düğünde muhtemel nedimelerden olacağımdan bu tasarım harikaları giyilmeyi bir kaç saatçik bekleyecek sanırım,tabi işin şakası deyip arkadaşları kudurtmadan aynen devam ediyorum aksi takdirde blogum okunduktan sonra ölüm fermanımı yazacaklar,neden bilmiyorum acayip utanıyorlar bu muhabbetten enteresan tabi,artık parantezi kapatıyorum neyse) 
  İlk çiftimiz olan Salya-Sümük Aşıklar'ın dişisi olan arkadaşımla bugün malum sevgiliye dair acayip nostaljik bir gün geçirdik.Kısaca bahsetmek gerekirse bu kumrular uzunca bir müddet ayrı kalmalarına rağmen eli öpülesi bir arkadaş vasıtasıyla ikinci kez vuslata ermek üzereler.Bugün bildiğiniz kızkurusu tribinde her anlatılana iç geçirdim.Bildiğim şeylerin yüz bininci baskısını dinlemekten elbette zevk almıyorum,manyak değilim ama o,anlattıkça mutlu oluyor mutlu oldukça anılarının ve bir şekilde ayrıyken bile birbirlerini hep hissedişlerinin çok da normal olmayan telepatisinden cesaret alıyordu.Acayip bi'şey ya...Lise aşkı denen ve kalbe inatçı kirler tadında yapışıp çıkmak bilmeyen mit gerçekten var sanırım.Oldukça derin ,çokça romantikler,her yerden toz pembe anılar fışkırıyor.Ne bileyim birbirilerine yazdıkları mektuplar,alınan hediyeler,yapılan CD'ler,lüzumsuz her ayrıntı saklanmış görseniz dudağınız uçuklar şahsen ben bi ara sıkıldım bakarken.
  İyi ama bu SSÇ(Salya Sümük Çift) ve onlar gibiler neden aşkları bu kadar geciktiriyorlar? Yahut aşk sandıkları aslında ciddi duygusal saplantılar mı?Arkadaşım diye torpil geçiyor da olabilirim ama yarım kalmış birtakım şeyler de onları bir araya getiriyor olabilir.Yani kim yarım bıraktığı güzel bi işini tamamlamak istemez ki? (tabi kendim gibi 'her zaman kaybettik senle ben' tribindeki depressedları geçiyorum) Ama kabul ediyorum zor zanaat abi.Düşünsene acayip yoğun bir birlikteliğin olmuş,duygusal travmalarla dolu ayrılık süreci,araya giren adamlar/kadınlar şu bu derken güzelim ilişkinin üstünden kamyon hatta panzer geçmiş sen bu harabeyi kalkıp baştan inşaa ediyorsun...Her yiğidin harcı olmasagerek.Şahsen ben malup çıktığımdan savaş tadındaki ilişkilerimden içimde 'vazgeçme' diye afedersiniz k*çını yırtan Brave Heart'ın biletini kestim,gencecik yaşımda içim kurudu desem yeri çok da karıştırmayalım şimdi konu bu değil.
  Neyse tabi burnumu sokmak bana düşmez elalemin ilişkilerine,huyum kurusun buna da atladım.Eh kahramanlarımıza yeni maceralarında mutluluklar diliyor ve de devam ediyorum.Şimdi diyeceksiniz ''e bahsettiğin diğer çiftin başı kel mi,onlar kazana mı düştü neden onlarla alakalı bir şeyler yazmadın'';birincisi her ne kadar bugün aşk mevzularının suyunu çıkartsam da ortamı evlilik programına çevirmeye gerek yok,ikincisi onların ilişkisinden henüz bugün telefon kanalıyla haberim oldu dolayısıyla çok tazeler ama ilerleyen günlerde eminim bu şehirler arası aşktan da çokça malzemeler çıkartacağım.
  Bunları yazdım fakat bilir kişi raporu niteliği taşımamaktadır.yazının başında da bahsettiğim gibi benim duygularım alınmış gibidir.İnanın bu halimden çok memnunum.En azından insanlar aç gibi yanınıza sokulduğunda verecek güzel bir cevabınız hatta sert bir yumruğunuz oluyor.Hem bu cerrahi operasyonun faydaları saymakla bitmez size birilerini ayarlamaya çalışmıyorlar,ya da en yakın arkadaşınız,sevgilisi ve sevgilisinin size ayarlamak için k*çlarını yırttıkları arkadaşıyla dörtlü yemeklere falan çıkmıyorsunuz.Müthiş bir huzur hali.Sevgili dırdırı çekmiyorsunuz aradı aramadı ilk kim mesaj atacak tarzı ergen davranışlarına girişmiyorsunuz,ne biliyim trip yemiyor,huzursuz olmuyorsunuz.En azından kendi yolunuzu çizip önünüze kimseyi çıkartmıyor,aşk nedir var mıdır yok mudur tarzı avam sohbetler yerine daha faydalı konulara yoğunlaşabiliyorsunuz,şiddetle tavsiye ederim iyi oluyor iyi.

2 yorum:

  1. Başarılı bir yazı çok hoşuma gitti özellikle aşk hakkındaki SSÇ terimin..:)
    eline sağlık...
    aşkın temeli doğru atılırsa karşına yıkılmaz bir duvar çıkar, bu duvar yıkılırsa enkazın üstüne tekrar temel atmak zor iş doğrusu:)
    saçmaladıysam k.bakma
    sevgilerle...

    YanıtlaSil
  2. estafurullah fakat ben biraz geç görmüşüm -eyvallah (:

    YanıtlaSil